5 Kasım 2013 Salı

Bazı Şiirler Hep Akıldadır...

gözlerin gökyüzümdü ömrüme
baktığımda beni benden alan
yüreğimi en kuytu ummanlara salan
nasıl ki her adını anışımda yanıyorsa içim
....(?)

ey benim gözleri güzelim varsın yansın
ve Rabbim ömrüme bir tek seni yazsın ...

21 Ekim 2013 Pazartesi

Bu sefer çok daha zordu gidişin....

Yüreğim mutluluğun arkasındaki hüzne bulaştı bak...nasılda asıldı o ne güzel dediğin yüzüm...Lokmalar boğazıma dizildi adeta...Ayrılık bu akşam mı dediklerinde gözyaşları sel olup ardın sıra dizildiğinde gözlerime saklamak için nasılda çırpındığımı..hayır daha bir gün var diye söyleyişimi...Ayrılık hüznüyle birbirimize bile bakamayışımızı...baksak hiç tutamayacağımızı gözyaşlarımızı ikimizde biliyoruz oysa...Gizli gizli ağlayışlarımı ve en sonunda ve en çok senin göğsünde ağlayışımı....Evet haklıydın ben yalnız sana ağlardım ve sende ağlardım...zaten senden gayri kimde ağlayayım ki daha...kim daha iyi anlar ki gözyaşlarımın kıymetini ve dahi gözyaşlarım senden daha kıymetli ne için akar ki bu dünyada...Ah sevdiğim nasılda çırpındım son akşam tüm hüznüm boğazımdayken nasıl da seni güldürmeye çabaladım,seni hep mutlu görmek isteyişimden ve aklın ben de kalmasından ötürü...biliyorum ailenin diğer ferteri de şaşırdı bu durumuma ama sen anladın beni biliyorum...zaten gözlerimin dolu dolu oluşunu da sen anladın bir...ve senin de gözlerinin dolu olmasını bir tek ben....Nasıl da aktı gözyaşlarımız ayrılırken yine de aslında yine tutamadım(k)...
Kavuşmanın tadı ayrı da sevdiğim ayrılık feryadı çok yakıcı...
....

9 Ekim 2013 Çarşamba

 
ALİME,MÜCAHİDE VE SALİHA BİR HANIMEFENDİ OLMA GAYRETİ...
 
 Dün akşam evime gelen misafirlerimden biriyle bir tatlıyı öğrenmesi için beraber yapalım diye bugün için sözleşmistik.Bugün geldi ve tatlıyı yapmaya başladık.Bana dedi ki ; " Biz dün akşam çok şaşırdık senin hizmet etmene,çay yapmana vs.annen oturdu ve sen bize hizmet ettin dedi..hatta bu tatlıyı bildigini öğrendiğim
zaman da çok şaşırmıştım bu tarz şeyler yapmana. Ne bileyim Okumuş kızdır yemek ...yapmasını,el işini vs bilmez diye düşünmüştük ama senin maşallahın var dedi...Misafirim bunlardan bahsedince benim de aklıma bir hocamın bir sözü geldi ve onu söyledim.Şöyle demişti saygıdeğer hocamız Mustafa Kaya beyefendi AGD'de verdiği bir seminerinde; Müslüman ve mücahide bir hanımefendi okumasını da bilir yemek yapmasını da cihad etmesini de,sizler tam bir hanımefendi olma yolunda ilerliyorsunuz ve ilerleyeceksiniz.'' demişti...Elhamdulillah...Herşeyi bildiğimi iddia etmem,söylemem ve söyleyemem de bu bana aykırı ama elimizden geleni yapıyoruz dedim ve sustum ...

7 Ekim 2013 Pazartesi

PROFİTEROL'UM (İlk Profiterolüm :))
 
Malzemeler
 
Hamuru İçin ;

1 su bardağı su
 
1 su bardağı un
 
125 gr tereyağı (ilk aldığım tarifde margarin yazıyordu margarin kullanmadığımız için tereyağı ile denedim ve çok güzel oldu.)

3 yumurta
 
 
 Kreması İçin ;
2,5 su bardağı süt
3 yemek kaşığı un
1,5 çay bardağı şeker
1 paket vanilya
Üzeri İçin ;

1 paket çikolata sosu ya da puding ya da benbari usülü eritilmiş çikolata

Yapılışı;

Bir tencereye su ve tereyağını koyup kaynatıyoruz.Kaynayan karışımın üstüne karıştıra karıştıra 1 su bardağı unumuzu ilave ediyoruz.Bu şekilde karıştırarak 2-3 dakika pişiriyoruz ve ateşten alıp soğumasını bekliyoruz.Bu arada hamurumuz hem soğumuz hem de dinlenmiş oluyor.10-15 dakıika dinlendirdikten sonra teker teker yumurtalarımızı karışımımıza kırıyoruz.her kırdığımız yumurtadan sonra iyice tahta kaşık yardımıyla yumurtayı hamurumuza yediriyoruz.Böylece üç yumurtaya da aynı işlemi uyguladıktan sonra yumuşak yapışkan bir hamur elde etmiş oluyoruz.Yağlı kağıt serdiğimiz tepsimize birer tatlı kaşığı kadar hamur kayuyoruz,şekil vermeye çalışmıyoruz.İsterseniz bu işlemi krema sıkma poşetleri ya da aparatlarıyla da yapabiliriz.Hamurumuz çok güzel kabardığı için hamur parçalarının çok büyük olmamasına dikkat ediyoruz.Akabinde önceden 180 derece ısıtılmış fırınımıza hamur tepsimizi atıyoruz ve üzeri kızarana kadar yaklaşık 30-40 dakika pişiriyouz.Pişen hamurlarımızı fırından aldıktan sonra soğumaya bırakıyoruz ve bu arada kremamızı hazırlıyoruz.Vanilya hariç tüm malzemeleri karıştırıp pişiriyoruz ve kaynamaya başlayınca vanilyamızı atıyoruz.(bunu her kremamızda aynı şekilde yapıyoruz ki vanilyanın kokusu ve tadı kaybolmasın.)kremamızda piştikten sonra Hamurlarımıza yerleştirme işlemine başlayabiliriz.Bunu iki şekilde yapabiliriz.Birincisi hamurları ortadan kesip(tam ayırmadan) bu şekilde kremayı arasına koymak,ikincisi krema sıkma aparatıyla hamurların içine enjekte etmek.(sağlıkçı olunca böyle oluyor sanırım;))Bu işelemimizde bittikten sonra servis yaparken seçeceğimiz sosu hazırlaması kalıyor.Bu herkesin kendine kalmış bir arzu.Ben haftasonu yaptığımda çikolata sos ile servis ettim ve çok hoş oldu.Ama soğumasına özen gösterin soğuyunca lezzeti daha çok ortaya çıkıyor.Dilerseniz üzerine fıstık,fındık kırıntıları ya da hindiztan cevizi serpebilirziniz çok daha güzel bir görüntü elde edeceksiniz.Şimdiden AFİYET OLSUN ;)
 

     
    Helal sertifikalı ürünleri http://www.gimdes.org/ sitesinden takip edebilir,şüpheli ürünlerden uzak durabilirsiniz...
     

30 Eylül 2013 Pazartesi
















Biraz da Tatlı Konuşalım ...Ama Helal Olanından :)


Hakka giden yolda helal gıdada gerekli. Helalliğini denetlemek bize düşmez ama şüpheli herşeyden uzak durmak bize düşer.. Öyle ki GDO almış başını gidiyor.Yapılan tatlıların çoğunda ne yazık ki margarin kullanılmakta.Gelin margarinsiz,jölesiz  vs tüm katkı maddelerinden uzak yapılabilen tatlıları keşfe çıkalım diye düşündüm ve bende ilk olarak en çok sevdiğim tatlılardan biri olan krem karameli size sundum.Afiyet olsun,helal olsun :)


          KREM KARAMEL 'İM :)  
 

Malzemeler:

 1 litre süt

 1 su bardağı şeker

1 paket vanilya

3 yumurta sarısı

Yarım çay bardağı nişasta

Yarım çay bardağı un

Karemeli için:

1 su bardağı şeker


Yapılışı : Tüm malzemeleri karıştırın, muhallebi gibi pişirin. 1 su bardağı şekeri bir tavada karamelize edin.Çelik bir tava olması tavsiye edilir.Kaselere istediğiniz miktarda koyun, sonra muhallebiyi kaselere dökün ve buzdolabında bekletin.Tercihen bir gün buzdolabında bekleyen krem karamelleri servis tabağınıza ters çevirip çıkartarak servis edin.Afiyet olsun :)
(7 eylül tarihinde yaptığım krem karamel fotosu :))






Güzel bir haftasonundan sonra yine pazartesi ve ben yine yollardayım...Dilimde "zaman nede çabuk geçiyor mona " ile "yürü yollar senindir " dizeleri...Sezai ve Eşref Ziya ... Sabahın ilk ışıkları ile şiir nüfus eder hayatıma...

26 Eylül 2013 Perşembe



 
 
Aşk,heyecan ve umut...




Sabahın ilk ışıklarıyla uyandım,her uyanışın bize bir müddet olduğunu düşündüm tekrardan.Günün ilk ışıkları hep umut oluşturur bende.Yine öyleydi.İçimde tarifi zor kıpırtılar oluşur,yaşama sevincimi yeniden kazanırım...

Aşk,heyecan ve umut...

Bir insanda olması gereken üç unsur bence...Aşksız yol alınmaz, heyecansız iş yapılmaz, umutsuz yaşanmaz...

Rabbim aşkımızı heyecanımızı umudumuzu hep diri tutsun...




                    
                                                                 ArEs

24 Eylül 2013 Salı


Ve İnsan Kavşağı  Dönmeli Artık!!!

İnsan, dünyaya adımını attığı ilk andan itibaren, onu edindiği gayeye ulaştıran yolda yürümektedir.

Dünya meşgalesi içinde önüne çıkan bazen iki bazen üç, dört kollu yollardan birini seçerek devam eder dünya hayatına…İnsanoğlu inişli çıkışlı,engebeli ve bol virajlı yolları sevmez hiçbir zaman.Bu yüzdendir çıktığı yol boyunca karşılaştığı dağları aşıp tüneller oluşturması,denizleri aşıp köprüler inşa etmesi kilometrelerce…Bu yollar boyunca durup düşünmeye,nereye gittiğine bakmaksızın adım atmakta her daim.Sonunu düşünmekten korktuğu için de düz yollar seçmekte hayatı boyunca.Lakin insan kavşağı dönmeli artık,Rabbine dönmeli,kendine dönmeli…

Hz.Adem a.s’ ın tövbesi gibi,Yunus a.s ‘ın karanlıktan aydınlığa çıkışı gibi;Yusuf a.s’ın zindandan hükümdarlığa tırmanışı gibi insan da önünde duran kavşağı dönerek kendi zirvesine tırmanmalı,insanlığının,kulluğunun,Rabbine acziyetinin farkına varmalı…

‘Doğrusu biz ona(insana) doğru yolu gösterdik,ister şükreder olsun ister nankör(Dehr 4.ayet)’’ ayeti kerimesinde ihtiva edildiği gibi doğruyu gösteren yola yönelmeli insan…

Hayatın içine  sıkışmışlığın verdiği buhrandan kurtulmak için yaşama gayesinin ne olduğunu görmeli. Bilinmezlik ne kadar korkutsa da insanı;Rabbin rızası için dönülen kavşağın ardında yeni bir hayatın beklediğini bilmeli.

Her yıl ilk baharla yenilenen tabiat misali,kış olup tüm çıkmaza çıkan yolları kapatmalı önce, olmaması gerekene götüren yolları karla örtmeli ve ardından bahar olup yeni umut ve beklentilere çicek açmalı yolunun kenarlarında.

‘’Bu hal sana;batmak,kaybetmek gibi görünse de,aslında doğmaktır yeniden hayata,hem de ebedi hayata kavuşmaktır.’’ diyen Mevlana’ya kulak vermeli..

‘’Nefse  ve ona bir takım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki,nefsini  arındıran kurtuluşa ermiş,onu kötülüklere  gömen de ziyan etmiştir.(şems 7-10)’’

Nefsimizi tatmin etmek için çıktığımız yolda neyin doğru neyin yanlış olduğunun farkına varmalı.İlk gayesinin Allah rızası olması gerektiğini unutmamalı.Rabbimizin rızasını kazanmak için verilen enerjimizi yanlış yollarda ziyan etmeden,enerjimiz tükenip yolun ortasında kalmadan  kavşağı dönmeliyiz.

‘’Şüphesiz ki bu bir öğüttür.Artık dileyen Rabbine bir yol tutar.(Dehr 29)’’

Sadakalhülazim…

 

ArEs

Bir Aciz Kul ..

İçimde küçük umutlar yeşerten Rabbim'e sonsuz hamd-u senalar olsun...
Hadi Bismillah ...